Sosyal Medya Hesaplarım
Hürriyet Seyahat Röportajım
KAMBOÇYA ANGKORWAT TAPINAĞI
Kamboçya bir zamanların Khmer İmparatorluğu dünyanın gelmiş geçmiş en despot hükümdarlarından biri olan II. Suryavarman için yapılmış mega bir antik yapı ve mühendislik harikası olan Angkorwata ev sahipliği yapmakta...
Ülke gerek antik geçmişi ile gerekse yakın zaman da önemli olayların merkezi olmuş, halk oldukça acı ve zor günler geçirmiş özellikle 1975-1979 yılları arası dönemin ve bence dünya tarihinin en korkunç ve acımasız diktatörü Pol Pot tarafından, eğitimli ne kadar insan varsa katledilmesi sağlanmış ve insanlıkdışı işkence yöntemleri insanlarda hala kapanmayan psikolojik ve fiziksel travmaların oluşmasına sebep olmuştur
Gittiğim zaman yerel rehberimiz olan DIN de bu travmaları tamamen yaşamış tüm ailesi katledilmiş kendisi ise kaçarak kurtulmuş, sular durulunca da rehberlik yaparak geçimini sağlamaya devam etmiş. Kamboçya’dan ayrılırken bize dilediği savaşsız katliamsız günler oldu ve boğazımda o an bir şey düğümlendi. Kamboçya halkı çok mütevazı çok sevimli ve güler yüzlü bir millet ben bu insanların biraz da mutlu olmaya aç olduklarını düşünüyorum o yüzden bu kadar iyiler… Kendimi evimde gibi hissettiğim nadir ülkeler başında geliyor. Gerçi Uzakdoğu insanı genel olarak güler yüzlü ve sempatik ama Kamboçya’nın bu konuda yeri ben de her zaman ayrıdır.
Ülkenin en büyük geçim kaynağı da kuşkusuz turizm ve en önemli turistik cazibe merkezi de Siemreap kenti, Kamboçya denilince ilk akla gelen kuşkusuz Angkorwat Tapınağı… Kamboçya’nın Siemreap kentinde yer alan bu yapı, 12. Yy da yapılmış olup önceleri Hindu tanrısı olan Vişnu adına faliyet göstermiş daha sonraları da Budist tapınağı olarak yoluna devam etmiştir. Angkor Vat, Hinduizm'de Tanrıların yaşadığı yer olduğuna inanılan Meru Dağı'nı simgeleyen dağ biçimli kubbeleri ve iç dizaynında ki hiyeroglifleri ile khmer mimarisini yansıtmaktadır.
Yerel Rehberimiz DIN
etrafını çevreleyen hendek ile suyun kaldırma gücünden yararlanarak ayakta duran yapı muazzam bir mühendislik ve insan gücü ile yapılmış olup dünya da görünmesi gereken en ilginç ve muhteşem yapılardan biri olma özelliğine sahip.
Özellikle Kamboçya tapınakları ile kendinizi bir indiana jones filminde kâşif hissi verdiren gezerken heyecanlandıran ülkelerin başında geliyor. Ama angkor bunların en önemlisi ve en enteresan olanı… Benimde tapınak ve ören yeri gezisi diyince aklıma gelen en önemli parkur. Bir gezgin angkor ve çevresini görmeden ben de bir indana jonesum dememeli zira gerçekten inanılmaz bir keşif ambiyansı olan gizemli bir bir yer.
Birde angkor vatın gün batarken oluşturduğu görüntü tüm fotoğrafçıların hayallerini süsleyen karelerin yakalanmasına sebep olduğundan adeta bir cazibe merkezi…
Burayı gezerken özellikle dikkat edilmesi gereken husus rahat ve kaymayan bir yürüyüş ayakkabısına sahip olmanız, zira kamboçya’nın tropikal ve nemli iklimi bu tarz tapınak gezilerinde başınıza bela olabiliyor. Her an muson ile karşıkarşıya kalabileceğiniz gibi yosun tutmuş antik merdivenler çok feci bir şekilde düşmenize neden olabilir benim
şansıma tüm Kamboçya gezim yağmursuz ve kazasız geçti ama bu tür yerlerde illaki birkaç turisttin canı yanıyor benden söylemesi…
Kamboçya gerek insanları gerek doğası ve tarihi ile akıllarınızda yer edinecek yeri geldiğinde içinizi acıtacak ama bir o kadar da sizi mutlu edecek bir ülke…
Umarım yolunuz bir gün bu muhteşem tapınağı görmek için Kamboçya’ya düşer ve gezerken aklınıza bu yazdıklarım gelir ne kadar haklı olduğumu düşünürsünüz… Belki de kulaklarımı ben dünyanın başka bir ucundayken çınlatırsınız belli mi olur.
